ablamla aramızdaki en uzak mesafe: "belki hemen değil ama yemen değil" 👭
hayat bazen mesafelerle ilgili düşüncelerimizi öğrenmek için bizi küçük sınavlara tabii tutarak tepkilerimizi gözlemleyebilir. mesela henüz 7 yaşında yan apartmanımızda oturan nezahat halamlara kalmaya gidecekken o 100 metrelik sınavı kazanamayıp elimde yastığım ve üstümde pijamalarım ile "yok yok yapamayacağım" diyerek geri dönmem gibi.
hayatla yaşadığımız bilmem kaçıncı ablama yaşattığım ilk mesafe sınavı yaklaşık 5 kilometreydi. arabayla yakın, otobüsle biraz uzak ama yürüyerek gitmek bile mümkün. belki 8.30 - 17.00 mesaisi, belki dışında kalan saatler, belki üzerine eklenince biraz yorgunluk ama hafta sonları, tatiller ya da pazar kahvaltıları. mümkün olan sınırlar içinde belki hemen değil ama yemen de değil diyerek kendisi de sahnedeyken evet dememi ayakta alkışlayarak onayladı diye düşünmüştüm. geçen 1,5 yılın ardından sonuçlar açıklandı ve sınavdan geçti.
şimdi kağıt benim önümde ama ters çevrili. henüz sürem başlamadı. vakti değerlendirmek için işte bunlar o kağıdın arkasına yazdığım satırlarım.
konumuz: mesafeler
niyetler, hayaller, doğrular ve umduklarımızı bir kenara koyacak olursak bizatihi mesafeler hakkında ne düşündüğümü düşünüyorum.
ve vardığım sonuçta aklıma bavulum geliyor ve mesafelerin benim için pekte bir şey ifade etmediğinin farkına varıyorum. ablamı belki başka bir kıtayla, dilini bilmediğim insanlarla, farklı zaman diliminde geceler ve gündüzlerle paylaşmam gerekebilir. ancak ablamın bavuluna kendimden bir parça koyarsam ki başkalarına da yer kalması gerek farkındayım ama böylelikle mesafeleri aradan çıkarmış olmaz mıyız?
insanın ablasıyla anlaşması için illa ki konuşmasına, dertleşmesi için görüşmesine, tavsiye istemek için soru sormasına, halini bilmek için iyi misin demesine gerek yoktur. insan ablasıyla konuşmadan anlaşır, görüşmeden dertleşir. birbirinizin hayatında olmak için yan yana olmanıza gerek yoktur.
ablam aramıza girme ihtimali olan mesafeler için ne düşündüğümü sormuştu. (öncelikle aramızda girilecek bir boşluk olmadığını hatırlatmak isterim.)
sevgili beyza,
mesafelerden söz edecek olursak churchill tekrar hıçkırsın. biz seninle hayatımızın çoğunu beraber, tümünü ise paylaşarak geçirdik. yanında olduğumu hissetmen için yori demem, kendimizle yüzleşmek için 18 günlük hac maceralarını hatırlamak, düştüğümüzde kalkmak için küçükken koyduğumuz 11 önemli kural, uzlaşmak için kapı arkasındaki askılık düzeni, gülmek için yüksel abi'nin düğününde giydiğimiz takımlar, ders çıkarmak için kremşantili pasta tarifi, bana verdiğin desteklere gelirsek market açılışında kültürel farklılıklara maruz kalmam çözüm diyince yarın udlarımızla mı gelelim? ve daha nicesi.sen aramızdaki mesafeleri en aza indirmek için henüz 9 aylıkken yürümeyi, yaşına girmeden konuşmayı öğrendin. ben aramızdaki mesafeleri en aza indirmek için okula gitmeden ödev yapmaya, ümmi iken kitap okumaya başladım. bizim aramızda hiçbir zaman mesafelerin önemi olmadı ve olmaz da biliyorum.
ben bavulumu hazırladım. içinde çocukluğumuz, okul zamanları ve gençliğimiz. içinde anılarımız ve hayallerimiz var. şimdi sen de bavulunu hazırla. ve içine benden bir not koy:
"sevgili kız kardeşim, bana kattığın her şey için sonsuz teşekkürler. varlığınla bana dünyadaki tüm güzellikleri hatırlatıyor ve hayallerime ulaşmam için yol gösterip umut oluyorsun. ben de yolculuk boyunca hep burdayım. nasıl istersen öyle, ne zaman istersen yanındayım."
seni hep ve çok seven,
şeyma
- süreniz bitmiştir. lütfen kağıtlarınızı teslim edin.
Yorumlar
Yorum Gönder