Biz Geldik

Uzunca bir zaman önce başlamış olan akademik hayatım eğitim yıllarını da aşarak tüm yaşantıma sirayet etmiş durumda. Akademi yalnızca okul içerisinde değil hayatın her yerinde ve her anındadır. Akademik olarak birçok çalışma yapmak istiyorum diye etrafta dolanırken hayatta kalmak ve başkalarınında hayatta kalmasını sağlamak adına hayata dair bir şeyler yapmak konusunda da çalışmalar yapmam gerektiği üzerine yorumlar aldım. Düşününce mantıklı gelmedi diyemem. Akademi yalnızca Frankfurt Okulu'ndan, eleştirel paradigmadan ibaret olmamalıydı. Hayatında bir okulu, evinde bir paradigması, mutfağında kendine göre süzgeçleri vardı. Akademinin hayatın her yerinde ve her anında olduğu fikri buradan ortaya çıktı.
Akademici Soral ne yazar, ne yaşar, ne yer, ne içer burada bunları okuyacaksınız. Akbille evin kapısını açmaya çalışmak paradigması, alışveriş merkezinde kaybolmanın kapitalist korkuları, pilav yaparken bire bir buçuk ölçeğinin geçerliliği, bebeklerin ağlamasını susturmak adına klasik müzik önerileri ve daha bir sürü şey...
İletişime, hayata, çoluğa çocuğa, tabağa çanağa, yemeye içmeye, gezmeye tozmaya, okumaya yazmaya, bilmeye öğrenmeye, yaşlıya gence, otobüse metrobüse dair her şey burada.
İstanbul'dan bildiriyorum kemerlerinizi bağlayıp, koltuklarınızı dik konuma getiriniz.
Ve akademicisoral huzurlarınızda...
(alkış lütfen)

Yorumlar

  1. Çok güzel 👍 ilerinin köşe yazarını görüyorum donanımlı gençlerin olması yarınlara umut ve güvenle bakmamız sağlıyor Allah hayırlarda önünüzü açsın inşallah

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

annem gül'dü çiçekler girdi gönlüne'

kendi evimde deplasmandayım

hüznün ertesi