Amerikan Küreselleşmesine Karşı Makarna Tarifi
Pek bilgili ve sevgili gizli bir sosyal bilimci olan ama
asla bunu belli etmeyen küçükken yalnızca editör olacağını düşündüğüm ama aslında
kocaman bir dünya olan ve benim için kocaman bir insan olan ablam ile
konuşurken ulusal bağlamda bir şeylerin farkına vardık.
Aslında başlangıçta yalnızca makarna yiyorduk. Ve biliyorduk
bilecek kadar entelektüeldik. Makarnanın İtalya’dan meşhur olduğunu tüm dünyaya
meşhur olduğunu. Ve biz Türkiye’deydik. Fark ettik ki makarna dünyanın her
yerinde vardı. Sosyalist bir şey gibi. Eşitti. Makarna herkesin ulaşabileceği
un, tuz, yumurta ve sütten oluşan bir küresel olguydu.
Evet bir sosyal bilimci ve gizli bir sosyal bilimci
makarnanın küresel bir olgu olduğuna karar vermişti. Ve İtalya'nın karşısına bir
rakip koymuştu dünyayı anlamak için: Amerika.
Amerika küreselleşmeyi satan bir üreticiydi. Bizde
küreselleşmeyle beslenen aynı zamanda yayılması için elimizden geleni yapan
üretketicilerdik. Ve emek sömürüsü ve ücretsiz işçiler. Asıl önemli olan ise
şuydu: Amerika teknoloji pazarlıyordu. Amerika kültürünü pazarlıyordu.
Sinemasını, yediklerini, söylediklerini pazarlıyordu. İtalya ise makarna
pazarlıyordu. Amerika ulaşmamızı istediği şeyleri her yere ve herkese
ulaştırıyordu. Ama iyimser söylemleri arasında teknoloji her zaman gizli kalan
oluyordu. Teknolojiyi kullanmamızı istiyor fakat ona sahip olmamızı istemiyordu. İtalya'nın makarnası kadar
bonkör olamıyordu. Bizler küresel dünya insanları makarnanın tarifini bilsek bile teknolojinin tarifini bilmiyorduk. Bu nedenle makarna olan her evde asla teknoloji olmayacaktı. 21. yüzyıldaydık ve bundan emindik.
Amerika cimri olandı hatta kıskanç. İstediği sınırlara kadar
açılıyordu. Değerli olanı asla paylaşmıyordu. Bizse makarna yiyorduk ve Afrika
makarna yiyordu ve Asya ve Avrupa.
Sayın yolcularımız birazdan kabin ekibimiz tarafından yemek servisine başlanılacaktır. Herkese afiyetli bir yemek ve iyi uçuşlar dilerim!
Yorumlar
Yorum Gönder