Bir Gün Bir Kuramı Olacağını Hayal Eden Bir Akademicinin Alanları/ Yalanları
İleride bir kuramım olduğunda alanlarıma iletişim bilimleri, sosyoloji ve sanat yazabilir misiniz?
Boş zamanlarımda boş zamanın ne demek olduğunu düşünüyorum. Ve sanat evet. Tiyatroya gidiyorum. Uyusam da gidiyorum. İnanın konuya vakıfım. Bianellere ve resim sergilerine gidiyorum. Çıktığımda başım dönüyor kimseye söylemiyorum. İlk gittiğimde modern sanatı eleştirmiştim. Sonrakilerde tablolar önünde fotoğraf çekilenleri. Sanatın toplum için olduğunu düşünmüyorum bu yüzden. Ve başka sebeplerim de var.
Limon çekirdeklerinden ağaç yetiştirme umutları hep yarım kaldı yazabilirsiniz mesela. İlkokulda da fasulyelerim hiç büyümemişti zaten. Ablamın büyüyen ve toprağa ekilip mahsul veren fasulyelerini hayallerimde benimkilermiş gibi değiştirdim. Saçları bozulan bebeğimi ablamın bebeği diye değiştirmişimdir birde mesela. Hala kafalarımız karışık bilmiyoruz hangisi hangimizin.
Çevreci biri yazabilirsiniz. Doğayı sev yeşili koru mudur? Ama belediyelerin her yaz denizlerdeki çöpleri temizlemesinden daha fazla. Ve içinde Show Tv muhabiri olmaksınız.
Sanatın bir dalı olan musiki geçmişimi yazabilirsiniz mesela. Boş kontenjanlar nedeniyle zorunlu olarak müzik kulübüne üye oluşumu ve ardından başlayan koro kariyerimi. 23 Nisan'da görevlerim yüzünden şarkıyı ezberleyemeyişimi ve herkesin kutladığı 23 Nisan'ı mutlu olsun diye değiştirmem dolayısıyla koronun akışını bozuşumu. Öğretmenimin yaşattığım bu sorun dolayısıyla bana kızışını ve ona annem hasta olduğu için ezberleyemediğimi söyleyişimi. Gerekli yerlerde bu yalanımı itiraf etmişliğim var. Bu detayı da yazmaktan çekinmeye bilirsiniz. Ve daha sonra halk türkülerinin söylendiği koroda yer almam sanatın basamaklarını bir bir çıkmam demekti. 23 Nisan'a göre Yemen Türküsünü daha başarılı söyleyişimi bir başarı olarak ekleyebiliriz mesela. Bilmiyorum bilinmeli mi bando takımında da yer almıştım. Yine farkında olmadan kendimi okulumuzun bando takımı ile yarışmalarda bulmuştum. Ve bence de önemli olan katılmaktı o yüzden neticesi çokta ilgimizi çekmesin.
Ekonomi ile ilgilenir de yazabilirsiniz mesela. İlkokulda boncuklardan takı yapıp satmışlığım vardır. Babamın ticari zekasının beraberinde getirdiği ticarete olan yatkınlığım kimi zaman cep harçlığımdan fazlası da olabilmişti benim için.
Gök bilimcide yazılabilir abartıya kaçmayarak. Çünkü her sabah Altunizade'nin hava durumlarını sunuyorum. Bu görevim azımsanmamalı diye düşünüyorum. Başak burcuyum birde titizim, düzenliyim. Plansız hayatta hareket etmem, hayatta da plansız hareket etmem. Başkaları tarafından hiç sevilmem.
Herkesin yüksek müsaadesiyle edebiyatı da ekleyebiliriz belki. Kütüphanemdeki kitap sayısından yola çıkmıyorum bunu söylerken çünkü Montaigne'nin kütüphanesini bilirsiniz. (Bunu bir yerde anlatacağımı söylemiştim.) Az da olsa yani yanımda bilen biri olduğunda edebiyat kuramlarından anlayabiliyorum. Yazarın içinde mi dışında mı olduğunu ya da olması gerektiğini, neoklasik akımı ve abla başka ne vardı sizin kuramlarda? Eco'ya yazılan çözümlemenin kitap özetinden ileri gidemeyişini eleştirmişliğim vardır mesela. Ve ablamın Gökdemir İhsan'la metafizik konuşmaları sırasında yok olmak istemişliğim aynı şekilde. Tam o esnada meselenin ciddiyetinden sanırım sosyal bilimci olarak ayaklarım yerden kesildi bir koltuğa sıkışarak ve karşılığında doğal ıslak mendil. Neyse ki bunlar aile içi detaylar. Siz edebiyatta yazın lütfen.
Frankfurt Okulu'na dair uzaktan bir eğitim aldığımı ve eleştirel sosyal bilimci adayı olmak niyetini içimden geçirdiğimi de not düşer misiniz? Öyle direkt sorunca söyleyemem ama Secaattin Hoca da notlarımıza bakabileceğimizi söylemiş ablama.
Tüm bunların neticesinde modern dünya insanı gibi her şeyden biraz ama hiçbirinden tamamen değil olarak anlaşılmakta istemem. Ama itirafımdır bilmediğim mesele hakkında da bir şey bulup konuşurum.
Bunlar burada dursun, belli mi olur belki bir gün kuramım olur.
Kemerlerinizi bağlayın ve uçuş hazırlığınızı yapın.
Uçak uçuruyorsak gök bilimci sayılabiliriz değil mi?
Boş zamanlarımda boş zamanın ne demek olduğunu düşünüyorum. Ve sanat evet. Tiyatroya gidiyorum. Uyusam da gidiyorum. İnanın konuya vakıfım. Bianellere ve resim sergilerine gidiyorum. Çıktığımda başım dönüyor kimseye söylemiyorum. İlk gittiğimde modern sanatı eleştirmiştim. Sonrakilerde tablolar önünde fotoğraf çekilenleri. Sanatın toplum için olduğunu düşünmüyorum bu yüzden. Ve başka sebeplerim de var.
Limon çekirdeklerinden ağaç yetiştirme umutları hep yarım kaldı yazabilirsiniz mesela. İlkokulda da fasulyelerim hiç büyümemişti zaten. Ablamın büyüyen ve toprağa ekilip mahsul veren fasulyelerini hayallerimde benimkilermiş gibi değiştirdim. Saçları bozulan bebeğimi ablamın bebeği diye değiştirmişimdir birde mesela. Hala kafalarımız karışık bilmiyoruz hangisi hangimizin.
Çevreci biri yazabilirsiniz. Doğayı sev yeşili koru mudur? Ama belediyelerin her yaz denizlerdeki çöpleri temizlemesinden daha fazla. Ve içinde Show Tv muhabiri olmaksınız.
Sanatın bir dalı olan musiki geçmişimi yazabilirsiniz mesela. Boş kontenjanlar nedeniyle zorunlu olarak müzik kulübüne üye oluşumu ve ardından başlayan koro kariyerimi. 23 Nisan'da görevlerim yüzünden şarkıyı ezberleyemeyişimi ve herkesin kutladığı 23 Nisan'ı mutlu olsun diye değiştirmem dolayısıyla koronun akışını bozuşumu. Öğretmenimin yaşattığım bu sorun dolayısıyla bana kızışını ve ona annem hasta olduğu için ezberleyemediğimi söyleyişimi. Gerekli yerlerde bu yalanımı itiraf etmişliğim var. Bu detayı da yazmaktan çekinmeye bilirsiniz. Ve daha sonra halk türkülerinin söylendiği koroda yer almam sanatın basamaklarını bir bir çıkmam demekti. 23 Nisan'a göre Yemen Türküsünü daha başarılı söyleyişimi bir başarı olarak ekleyebiliriz mesela. Bilmiyorum bilinmeli mi bando takımında da yer almıştım. Yine farkında olmadan kendimi okulumuzun bando takımı ile yarışmalarda bulmuştum. Ve bence de önemli olan katılmaktı o yüzden neticesi çokta ilgimizi çekmesin.
Ekonomi ile ilgilenir de yazabilirsiniz mesela. İlkokulda boncuklardan takı yapıp satmışlığım vardır. Babamın ticari zekasının beraberinde getirdiği ticarete olan yatkınlığım kimi zaman cep harçlığımdan fazlası da olabilmişti benim için.
Gök bilimcide yazılabilir abartıya kaçmayarak. Çünkü her sabah Altunizade'nin hava durumlarını sunuyorum. Bu görevim azımsanmamalı diye düşünüyorum. Başak burcuyum birde titizim, düzenliyim. Plansız hayatta hareket etmem, hayatta da plansız hareket etmem. Başkaları tarafından hiç sevilmem.
Herkesin yüksek müsaadesiyle edebiyatı da ekleyebiliriz belki. Kütüphanemdeki kitap sayısından yola çıkmıyorum bunu söylerken çünkü Montaigne'nin kütüphanesini bilirsiniz. (Bunu bir yerde anlatacağımı söylemiştim.) Az da olsa yani yanımda bilen biri olduğunda edebiyat kuramlarından anlayabiliyorum. Yazarın içinde mi dışında mı olduğunu ya da olması gerektiğini, neoklasik akımı ve abla başka ne vardı sizin kuramlarda? Eco'ya yazılan çözümlemenin kitap özetinden ileri gidemeyişini eleştirmişliğim vardır mesela. Ve ablamın Gökdemir İhsan'la metafizik konuşmaları sırasında yok olmak istemişliğim aynı şekilde. Tam o esnada meselenin ciddiyetinden sanırım sosyal bilimci olarak ayaklarım yerden kesildi bir koltuğa sıkışarak ve karşılığında doğal ıslak mendil. Neyse ki bunlar aile içi detaylar. Siz edebiyatta yazın lütfen.
Frankfurt Okulu'na dair uzaktan bir eğitim aldığımı ve eleştirel sosyal bilimci adayı olmak niyetini içimden geçirdiğimi de not düşer misiniz? Öyle direkt sorunca söyleyemem ama Secaattin Hoca da notlarımıza bakabileceğimizi söylemiş ablama.
Tüm bunların neticesinde modern dünya insanı gibi her şeyden biraz ama hiçbirinden tamamen değil olarak anlaşılmakta istemem. Ama itirafımdır bilmediğim mesele hakkında da bir şey bulup konuşurum.
Bunlar burada dursun, belli mi olur belki bir gün kuramım olur.
Kemerlerinizi bağlayın ve uçuş hazırlığınızı yapın.
Uçak uçuruyorsak gök bilimci sayılabiliriz değil mi?
Yorumlar
Yorum Gönder