Neler Oluyor Hayatta?

Bunun başlıkla ne alakası var sayın akademici soral diye soracak olursanız hemen anlatayım. Şuan hayatım aynen bu şekilde. Düşünce çukurumun içinde patates baskısına ayırdığım bu kıymetli yer neticesinde geriye kalanları varın siz düşünün.
Birtakım birçok bir sürü ve sürülerce işin bir araya geldiği bu dönemde eleştirel sosyal bilimci anlayışımı patates baskısı üzerinden yaşatıyorum. Ekoller, kuramlar, kitaplar derken her şeyle birlikte patates baskısını da anlayamadım.
Ve yalnızca patatesle de sınırlı kalmadım. Üniversite sınavında 4 şıkka eklenen E seçeneği üzerine de uzun uzun düşünmüşlüğüm var. Dedemle araları bozulan İsmet amcanın dedemi çeşmenin kenarında bırakması ve dedemin köye yürüyerek dönmesini de aynı ciddiyetle.
Tez yazmak uzun soluklu bir iş imiş. Mezun olmakta öyle derslerin geçmesi, finallerin bitmesinden ibaret değil imiş. Mezun olan insana işsiz muamelesi yapılmasının yine karşısında duruyorum fakat karşımda yoğun bir kalabalık var. Ciddiyetinize sığınıyorum kütüphanemde bir karabalık var.
Belkide patates baskısı ile toplum baskısı arasında diyalektik bir bağ kurulabilir. Desteklerinizden ötürü teşekkür ederim. Çünkü eleştirel bir sosyal bilimci olmak belkide bunu gerektirir. Sürekli bunu tekrar etmemi de pek tabii eleştirebilirsiniz ama bence ''baskı diyalektiği''mi öyle hemen azımsamayın. Kapımız İngilizlere açılmasın diye ip baskısı mevzusuna hiç girmedim onuda belirtmek isterim.
Peki tüm bunların ardından neler olacak hayatta? Modern dünyada yok olan kamusal alan ve özel alan sınırını tekrar çizene kadar mücadelem devam edecektir.
Sayın yolcularımız, kemerlerinizi bağlayıp koltuklarınızı dik konuma getiriniz. Aman canım ne gereği var demeyerek anonsumuzu iyi dinleyiniz. Bir blog varmış akademici soral takip edip okuyunuz.
Kaptan pilotumuz herkese iyi uçuşlar diler.
Yorumlar
Yorum Gönder