Siber Aktivizm Ve Yorgun İnsan



Bir taş at
Bir taş daha at
Bir şiir ateşle, bir yumruk yükselt
Sesini yükselt
‘’Malcom X, aktivist’’

Bir tweet at
Bir tweet daha at
Bir imza başlat
‘’Siber aktivist’’

Haksızlıkların, yanlışlıkların olduğu bir dünyada insan gözünü yumsada görmemezlikten gelemezdi.
Küreselleşme tüm dünyayı insanın ayağına serdi.
Vaadleri teknolojinin her yere ulaşacağı olan insanların söylemleri tüm dünyada yankılandı.
Her altı imza dolu kağıtta, her atılan füzede, mermide ve daha çok imzada.
Ve vaadlerin arasına huzur, mutluluk daha çok mutluluk eklendi.
Irak inandı buna Iraklı biri sanıyoruz ki Iraklı biri Saddam’ın heykelini yıktı. İmzalar atıldı ve huzur Irak’ın kutsal topraklarına bırakıldı. Ve alkışlandı. Bir taş atmak gerekti huzur taşıyan(!) bu adamlara. Çünku bu huzurun içinde silah vardı. Ve imzaların arasındaki satırlarda ve gülen yüzlerde ve fotoğraflarda, büyük binalarda, takım elbiseli adamların dünyasında ve imzalarında ölüm vardı.
Doğulu adam, müslüman adam, batılı müslüman adam, müslüman olmayan adam, ahlaklı adam, insanlar ölmesin diyen adam sesini yükseltmesin, bir taş atmasın diye onlar bir adım attı. Sonra aktivist büyükler twitter da bir tweet attı. Sonra diğerleri imza attı daha çok imza. Dışarıda mermiler uçuşurken teknolojinin adamı siber aktivist oldu ve tweet attı.
Takım elbiseli adamlar önlerini iliklediler, aktivistler teknolojinin adamı olmaya devam ettiler. Büyük harflerle bağırdılar. Malcom’ın bir taş atın çağrısını tweet attılar. Amerika'yı taşladılar, İsrail'i. Ütopik dünyalarında tweet atarken takım elbiseli adamların distopyasında olduklarını fark etmediler. Susturuldular. Sesleri bastırıldı. İçerde kaldılar. Kimse başını pencereden dışarı çıkarmadı. Aktivistlerin yaptıkları hiçbir işe yaramadı. Çünkü bir çocuk ölürken atılan son tweete bakmıyordu. Bir mermi sıkılırken, mermi, havadaki bir mermi, birine doğrultulmuş bir mermi... O an kimsenin umrunda değildi buna karşılık atılan bir tweet, bir imza. İşte o zaman gereken şey bir taş atmaktı. Sesini yükseltmekti. Bir şiir ateşlemekti. Duvara bir slogan yazmaktı. Oysa onların sesi çıkmıyordu.
Teknolojinin adamı yorgun düşmüştü.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

annem gül'dü çiçekler girdi gönlüne'

kendi evimde deplasmandayım

hüznün ertesi