Yeniden Biz Geldik!

Akademik hayatın yalnızca okul sınırları içerisinde olmadığı düşüncesiyle yazmaya başlamış olduğum bloğumun 1. senesini geride bırakmış bulunuyorum. Kendi kendime eğlendiğim, birkaç kişinin kibarlıklarından mı yoksa eğlendiklerinden mi bilmediğim okumaları eşliğinde yayınlanan 34, sizden sakladığım 10 yazımla birlikte bu seneyi doldurmuş bulunuyoruz.
Mezun olmamla birlikte akademinin okul sınırlarının dışına bende çıkmış bulunuyorum. Temennim yeniden dahil olabilmek yönünde ama bakalım.
Vaatlerim ne idi neler yazdım? 1 senede neler okuduk, neler öğrendik? Sanırım fazlaca sosyal bilimci olmaktan, eleştirel bir sosyal bilimci olmaktan ve geçmişten günümüze eğitim öğretim hayatımdan bahsettim. Sosyal medya hakkındaki düşüncelerim, makarna tarifinin içinden çıkan küreselleşme, Sivaslı dedem ve onu yol kenarında arabadan indiren İsmet amca, ilkokulda ağlayışlarım, üniversitede kopya ile kişisel mücadelem, annem, babam, ablam, yerlere çöp atanlara karşı bir zamanlar yürüttüğüm kurumsal görevlerim ve şuan ki sivil direnişim...
Uçuşlarımızda önceliğimiz hep güvenliğimiz oldu. Kemerlerimizi bağladık, koltuklarımızı dik konuma getirdik. Bence iyi anlaştık, iyi de geçindik.
Sayısal çoğunluktan ziyade niteliksel çokluğumuzun artması dileğiyle. Ufuklarımızı açık, masalarımızı kapalı konuma getirelim.
Uçuşlarımız var olan her şeyin daha fazlasıyla devam edecek!
İstanbul'dan bildiriyorum, sayın yolcularımız kemerlerinizi bağlayıp, koltuklarınızı dik konuma getiriniz.
Ve akademici soral yeniden huzurlarınızda...
(alkış lütfen)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

annem gül'dü çiçekler girdi gönlüne'

kendi evimde deplasmandayım

hüznün ertesi