Buhranlarımız III- Başak Burcu Olmak
Ben de 23 Ağustos- 22 Eylül arasında doğan o insanlardan biriyim. Bir 7 Eylül günü Sonbahar bebeği olarak başladığım bu hayata Başak burcu olmanın yüküyle devam edecektim. Üstün yeteneği disiplinli ve metodlu bir hayat olarak 23 yıldır bu burcun tüm özelliklerini layığıyla yerine getirdiğimi düşünerek biraz içimi dökmek istiyorum. İzninizle...
Çocukluğumda ödevlerimi beyaz dosya kağıdına yazarken satır yamuk olunca tüm bir sayfayı siler baştan yazardım. Yolların ortasındaki direkleri sayar, kaldırımlarda hep nizami adımlar atarak yürürdüm. Canım sıkılınca çıktığım merdivenleri, büyük apartmanların kat sayısını, duvardaki kalebodurları ve akla gelebilecek her şeyi sayardım. Gayet içimden ve gayet masum.

Herkesin evinde sofradaki peçeteler aynı yöne bakmıyor muydu? Herkes okul dolabını düzenli bırakmıyor muydu? Evde kolektif alınmış kurallara hep birlikte uyum sağlanmıyor muydu? Zaman içinde her şeyle yüzleştim. Ancak bu zaman ömrümün epey bir şu yaşlarına yakındı.
Küçüklüğümden beri hep yapılacaklar listesiyle yaşadım. Bir şeyleri unutmayı sevmediğim için telefonumun ekranına. not defterime gerekirse elime küçük notlar alarak aklımı rahatlatmaya çalıştım. Yani yalnızca yazarlar şairler olur da ilham gelir diye yanlarında kağıt kalem ile uyumuyorlar. Bizde uyuyoruz.
Yine de düzen alışkanlığımın burcumdan öte annem ve ablamla ilgili olduğunu düşünüyorum. Siz yine başak burçlarına karşı önyargılı olmak isterseniz kendiniz bilirsiniz ama bir evde her şeyin bir yerinin olmasının ya da yapılacaklar listesiyle düzenli bir hayat yaşamının kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Tamam bir satır yamuk olmuş diye tüm sayfa silinmez haklısınız ama kargaşanın içerisinde de yaşanılmaz. Düzen konusunda kendimi akladığıma inanıyorum çünkü burada ablamla ilkokulda hazırladığımız evimizin kuralları başlıklı listeyi maalesef paylaşamayacağım. Ama şunu söyleyeyim ilk madde günde 15 dakika spor yapılacak. Bizi ona göre tanıyın.
Gelelim kontrolcülüğümüze. Evet bu kimi zaman biraz aşırıya kaçabilir. Ama her şey yolunda gitsin istiyoruz. Herkesin kafası rahat etsin, aman bir problem çıkmasın. Hep dünya barışı için inanın.
Tamam tamam haklısınız. Ben bu yüzden ablam ve babam ile sınırlandırılmış bir planlama ağı içerisinde yaşıyorum. Sorun çözücü 2 insan bulursanız hiçbir şeyi kontrol etmenize gerek kalmaz.
Ve tabiiki eleştiri. Yani gönül isterdi ki bu değerlendirme hatta katkıda bulunma olsun ama maalesef eleştiri. Elimde değil yani bende yapmak istemiyorum bazen ama Sosyoloji okumaktan mıdır İletişim bitirmekten midir yoksa illa eleştirel bir sosyal bilim diye tutturmaktan mıdır bilinmez böyle kötü bir huyumuz var. Bu tabiiki gündelik dedikodusal yorumlamalar gibi bir durum değil. (Sanırım bu da bir eleştiri oldu.) Daha çok bir olayı, bir konuyu akademik olarak ele alıp sosyal olarak inceleyip daha sonrasında da ortaya bir tespit koymak gibi. Yöntem çok mantıklı gözükse de konu bazen çocuklar bazen modern sanat bazen mimari bazense temizlik ürünleri olabilir. Çeşitliliğimiz çok fazla.
Yine de iyi insanlarız sanki. Öyleyizdir inşallah. Bizi çeyiz dizmeye çağırın, iş kurun yönetelim, sorunu söyleyin çözelim, okutun okuyalım, bir yer gösterin medeniyet inşa edelim.
Başak burçlarını özetlemek gerekirse ne bir emekli albay kadar sokaktaki arabaların parklarına karışan ne de kolunun altına kırlenti alıp kumandasıyla iktidarını pekiştiren bir enişteyiz. İkisinin ortası bile değil. Başarı kelimesinin etimolojisini baş olmak için arı gibi çalışmak olarak kabul edersek bizler birer çalışkan arı olabiliriz. Tıngırcı ağustos böceği ve bencil karıncı asla değil.
Sayın yolcularımız koltuklarınızın ön cebinde bulunan yapılacaklar listesine bu hafta içerisinde yapacağınız işleri not edebilir ve böylelikle hayatınızı küçük bir adımla düzene sokabilirsiniz. Uçağa son dakika yetişen Terazi ve Boğa burçlarının bu listeyi kesinlikle doldurması gerekmektedir.
İyi uçuşlar dileriz!
Çocukluğumda ödevlerimi beyaz dosya kağıdına yazarken satır yamuk olunca tüm bir sayfayı siler baştan yazardım. Yolların ortasındaki direkleri sayar, kaldırımlarda hep nizami adımlar atarak yürürdüm. Canım sıkılınca çıktığım merdivenleri, büyük apartmanların kat sayısını, duvardaki kalebodurları ve akla gelebilecek her şeyi sayardım. Gayet içimden ve gayet masum.
Herkesin evinde sofradaki peçeteler aynı yöne bakmıyor muydu? Herkes okul dolabını düzenli bırakmıyor muydu? Evde kolektif alınmış kurallara hep birlikte uyum sağlanmıyor muydu? Zaman içinde her şeyle yüzleştim. Ancak bu zaman ömrümün epey bir şu yaşlarına yakındı.
Küçüklüğümden beri hep yapılacaklar listesiyle yaşadım. Bir şeyleri unutmayı sevmediğim için telefonumun ekranına. not defterime gerekirse elime küçük notlar alarak aklımı rahatlatmaya çalıştım. Yani yalnızca yazarlar şairler olur da ilham gelir diye yanlarında kağıt kalem ile uyumuyorlar. Bizde uyuyoruz.
Yine de düzen alışkanlığımın burcumdan öte annem ve ablamla ilgili olduğunu düşünüyorum. Siz yine başak burçlarına karşı önyargılı olmak isterseniz kendiniz bilirsiniz ama bir evde her şeyin bir yerinin olmasının ya da yapılacaklar listesiyle düzenli bir hayat yaşamının kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Tamam bir satır yamuk olmuş diye tüm sayfa silinmez haklısınız ama kargaşanın içerisinde de yaşanılmaz. Düzen konusunda kendimi akladığıma inanıyorum çünkü burada ablamla ilkokulda hazırladığımız evimizin kuralları başlıklı listeyi maalesef paylaşamayacağım. Ama şunu söyleyeyim ilk madde günde 15 dakika spor yapılacak. Bizi ona göre tanıyın.
Gelelim kontrolcülüğümüze. Evet bu kimi zaman biraz aşırıya kaçabilir. Ama her şey yolunda gitsin istiyoruz. Herkesin kafası rahat etsin, aman bir problem çıkmasın. Hep dünya barışı için inanın.
Tamam tamam haklısınız. Ben bu yüzden ablam ve babam ile sınırlandırılmış bir planlama ağı içerisinde yaşıyorum. Sorun çözücü 2 insan bulursanız hiçbir şeyi kontrol etmenize gerek kalmaz.
Ve tabiiki eleştiri. Yani gönül isterdi ki bu değerlendirme hatta katkıda bulunma olsun ama maalesef eleştiri. Elimde değil yani bende yapmak istemiyorum bazen ama Sosyoloji okumaktan mıdır İletişim bitirmekten midir yoksa illa eleştirel bir sosyal bilim diye tutturmaktan mıdır bilinmez böyle kötü bir huyumuz var. Bu tabiiki gündelik dedikodusal yorumlamalar gibi bir durum değil. (Sanırım bu da bir eleştiri oldu.) Daha çok bir olayı, bir konuyu akademik olarak ele alıp sosyal olarak inceleyip daha sonrasında da ortaya bir tespit koymak gibi. Yöntem çok mantıklı gözükse de konu bazen çocuklar bazen modern sanat bazen mimari bazense temizlik ürünleri olabilir. Çeşitliliğimiz çok fazla.
Yine de iyi insanlarız sanki. Öyleyizdir inşallah. Bizi çeyiz dizmeye çağırın, iş kurun yönetelim, sorunu söyleyin çözelim, okutun okuyalım, bir yer gösterin medeniyet inşa edelim.
Başak burçlarını özetlemek gerekirse ne bir emekli albay kadar sokaktaki arabaların parklarına karışan ne de kolunun altına kırlenti alıp kumandasıyla iktidarını pekiştiren bir enişteyiz. İkisinin ortası bile değil. Başarı kelimesinin etimolojisini baş olmak için arı gibi çalışmak olarak kabul edersek bizler birer çalışkan arı olabiliriz. Tıngırcı ağustos böceği ve bencil karıncı asla değil.
Sayın yolcularımız koltuklarınızın ön cebinde bulunan yapılacaklar listesine bu hafta içerisinde yapacağınız işleri not edebilir ve böylelikle hayatınızı küçük bir adımla düzene sokabilirsiniz. Uçağa son dakika yetişen Terazi ve Boğa burçlarının bu listeyi kesinlikle doldurması gerekmektedir.
İyi uçuşlar dileriz!
Yorumlar
Yorum Gönder