Blog Sohbetleri II- Severim Kasımı Topladım Gidiyorum Tarağımı Tasımı

Öncelikle TCDD'ye uygulamalarından hiç çıkmayıp Edirne'den Kars'a, Jüpiter'den Mars'a 7/24 bilet sorgulamama ve uygulamayı sürekli meşgul etmeme katlandıkları için teşekkürlerimi iletiyorum. Sonbahar'da yollara düşmek isteğiyle günlerdir kendimize bir rota çizmeye çalışıyorum. Kah Balkanlar'a gidiyor kah Nevşehir'den çıkıyorum. Kayseri'de mantı yiyor Erzincan'a şifalı sular içiyorum. Adıyaman'da Nemrut Dağını, İzmir'de Antik Kenti ziyaret edip dönüyorum. Özel sektör çalışanlarının Paris tatili gibi hummalı bir plan program hazırlığı içerisindeyim. Sanki biraz da İstanbul'dan kaçasım varmış gibi. Malum fazlaca metrobüs ve otobüs yolculuklu günler geçiriyorum. Dile getirmesem bile birtakım kişiler yolculuklarımda yorulduğumu farkediyor. Ki bende artık saklayamıyorum. Aynı güzargah üzerinde ikindiden yatsıya bir o yana bir bu yana dolanıyorum. Aylık akbilde kesmiyor onu bile günü gelmeden bitiriyorum.
Biraz değişiklik iyi olmaz mı sevgili okur?
Bunun için bir yol, bir yolcu ve bir de yolculuk hissi gerekliydi. Yolculuk hissi hep içimizde olduğu için ablamla birlikte hazır kıta bekliyorduk. Türkiye'deki tren rayları nereye gidiyorsa biz de oraya gideriz fikriyle bir yolda bulmuş idik. Filtreleme yeteneği yüksek, yol hafızası güçlü, yolculuk yönüyle koltuk yönünü paralel seçmekte profesyonel biri olarak cam kenarında oturacak yolcu olarak kendimi bulmuştum. Yanıma yol arkadaşı olarakta elbette ablamı alacak idim.
Fikirler, düşünceler henüz "hala" yapım aşamasında. Belki de çok kısa bir zamanda "tirende bir keman" okur trende bir piyano dinleriz.
Biraz tren yolculuğu iyi gelmez mi sevgili okur?
Demem o ki severim kasımı/ topladım gidiyorum tarağımı tasımı.
Sayın yolcularımız, yaklaşık 1 buçuk yıldır süren uçuşlarımızın ardından biraz da şehirleri yakından görmek istemez misiniz? O zaman en yakın tren yolculuğunda buluşmak üzere :)