3 Mart Akademici Soral'ın Annesinin Günü

Hayatta bir yazı yazmanın en kıymetlisinin mektuplar olduğunu düşünüyorum. Mektupların içerisinde taşınan duyguların, anıların, anların anlatılandan hep daha öteye taşınıyor olması belki de onu bu kadar kıymetli kılan. Böylelikle denilebilir ki mektup insanın en kıymet verdiklerine yazdığıdır.
Birçok mektup yazdım en kıymet verdiklerime. Birçok mektup biriktirdim. Benim için en kıymet verdiğim mektup annemin cüzdanında sakladığıdır. Çünkü ben ilk mektubumu anneme yazdım. Sanıyorum ki annem de en çok babamı sevdiğimden şüpheleniyordur ancak onun hayatımdaki kıymetli yeri cüzdanının içerisindeki mektupta gizlidir. Biliyorum ki bana verdiği kıymette o cüzdanın içerisinde 15 seneye yakındır mektubu saklamasında gizlidir.
23 yaşımda annemin yarım asırlık yolculuğunun yarısında onunla olduğum anıları da yanıma alarak bir blog yazısı yazmak istedim. Bunu anneme okumak, annem nezdinde sizlerle paylaşmak ve annemi anlatmak istedim. İnsan anne olunca annesine benzermiş diyenlere anneme anne olmadan gizliden gizliye nasıl benzediğimi anlatmak istedim. Anneme annemi anladığımı anlatmak istedim.
Belki de hayatında anneme en çok bağlı olan bendim. Herkes mızmızlığımdan annemin yanından ayrılmak istemediğimi düşünüyordu ama ben annemi sevdiğim için yanından ayrılmak istemiyordum. Çünkü benim annem eğlenceli, vakit geçirmesi güzel ve muhabbet etmesi en güzel annedir. İlkokulda toplantıdan dönerken eve gelene kadar nasıl anlatıyorduysam okul anılarımı lisede de hep o kadar uzun geçerdi okuldan gelince annemle yediğim yemeklerim. Okula gitmek istemiyordum çünkü annemi dinlemek okuldaki dersleri dinlemekten daha eğlenceliydi. Okulda sıra arkadaşımla öğle arasında yemek yemektense annemle yemek daha güzeldi.
6 yaşında bir çocuk için, 6 yaşında başak burcu bir çocuk için anne düzeninden ayrılıp 7 yaşındaki çocuklarla bir düzen kurmak oldukça zordu. Annemin de benden ayrılmak istemediğini düşündüğüm için okula karşı hep direndim. Sonra annemle paylaştığım şeylerin zamanın ve mekanın ötesinde olduğunu farkettiğimde Beyoğlu'ndaki bir okulda buldum kendimi.
2 kızıyla birlikte 3 arkadaş olduk annemle. Her şeyi paylaştık, konuştuk. 
Yarım asır geçirdiyse bu koca dünyada benden daha enerjik daha gençtir. Herkesin annesi evladı için en güzeldir ama benim annem en güzeldir. Benim annem mektupların satırlarını en güzel süsleyen, ezberlediğimiz şiirleri en güzel dolduran, anneliği en güzel taşıyan annedir. Benim annem kızlarıyla arkadaş, dost, akran olabilen hep yolumuzdaki dikenleri temizleyen, öğütlemeden hatta farkında olmadan öğreten, benim annem sıkı bir yoldaştır. Benim annem 2 çocuğunu yetiştirirken bizimle birlikte hayata yetişmiş, kendisiyle birlikte bizi geliştirmiş, ne sınavlarımızdan ne dertlerimizden yorulmuştur bugüne kadar. Her veli toplantımıza gelmiş, her sınavda arabada bizi beklemiş, biz ders çalışırken cevizimizi fındığımızı eksik etmemiş, bizimle birlikte oturup çalışmış bir annedir. Benim annem bu gecesi gündüzü birbirine karışmış dünyada bize düzen kurmayı öğretmiş bir hayat bırakmıştır bize. Benim annem özgüvenli olmayı öğretmiş bir annedir benim gibi zamanında insanlardan uzak duran kızına.
Benim annem misafire ıslak kek yaptığında sol tarafından ye notuyla ıslak keki tezgahın üzerine borcamıyla bırakan bir annedir. Benim annem hasta olup geceleri uyuyamadığımda uyandığımı farkeden ilk kişidir bu yaşımda bile olsa.
Annem hep güler yüzlüdür belki bu yüzdendir sürekli mutluluk arayışım. Mutluluğu ailemde arayışım.
Bugün annemin doğum günü. Annem büyüdükçe yaşlarımız daha yakınlaşıyor birbirine. Biliyorum ki annemden öğreneceğim daha birçok şey var. Önümüzdeki uzun yılların en güzel, huzurlu, sağlıklı, neşeli ve daima birlikte geçmesi dileğimle...
Doğum günün kutlu olsun anneciğim, bak işte birlikte büyüyoruz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

annem gül'dü çiçekler girdi gönlüne'

kendi evimde deplasmandayım

hüznün ertesi