Churchill Tekrar Hıçkırsın ve Adorno'nun Kulakları Çınlasın
Kimi yaşıtlarım iş bulmaya, kimileri doğacak bebekleri için isim bulmaya çalışırken bir kısmı gibi bende tez konumu bulmaya çalışıyorum. Churchill'in hıçkırığı gibi bir hikmet bekliyor olabilirim kimi çizgileri çekebilmek için. Sahiciliği tartışılır örneklerimi tartışmaya vaktim olmadığı için kendi meselemize dönebiliriz sanırım. Aramak ve bulmak fiillerine dair onca deyiş, öğüt, nasihat, söz, mani maalesef ki derdime derman olmadı. Dergi Park, Yöktez, Ulakbim ve kütüphane katologları bir nevi evim kadar çok girip çıktığım yerler oldular. Aradıkça daha da çok bulamıyor insan bunu farkettim.
Akademinin kurumsal yüzüne olan uzaklığım akademik düşünce anlamında da hayatıma sirayet etmiş durumda. Dolayısıyla bir tez konusunu yalnızca masa başında düşünmüyorum. Metrobüsten başlayarak yol boyu ve hayat boyu düşündüğüm o konuyla henüz karşılaşamadım. Serbest zaman çalışmak hakkımdır diye düşünüyorum çünkü Adorno'nun kulakları çınlasın dünya gözüyle görseydi keşke şu Postmodern dönemde serbest zamanını böylesi kavramı kavramış bir şekilde değerlendiren biri olduğunu. Ama dostlarım ortaya henüz bir şey çıkabilmiş değil. Aynı anda 3 makale başlığı düşündüğüm için midir bilmiyorum ama şayet ki bulamazsam Postman'dan başlamayı düşünüyorum pencereden aşağı atmayı.
KÜY'den yeni bir kitap çıkmasını mı beklemedim, dergi parktaki eski sayılara kadar makale başlıklarına mı bakmadım? Yöktez'de aranmamış anahtar kelime bırakmadım. Aradım, taradım, notlar aldım ancak budur diyecek bir sonuca ulaşamadım. Bir önceki tez konumu ablamın yayınevi gezmeleri sırasında akademik ileri görüşlülüğü sayesinde bulmuştum. Bu seferde annem ya da babamdan bir atak beklemiyor değilim. Çünkü hep dediğim gibi bir tez kolektif emektir.
Velhasıl Siyaset Bilimlerine danıştım, Felsefe komünlerinden akademik destekler aldım, Edebiyat'a daima sırtımı yasladım. Ayşe'nin yolculuk telaşıdır bir ona danışamadım. En kısa zamanda Ankara yolcusu olmayı planlıyorum bir bahane de bulmuş olduğum için mutlu olarak.
Sosyal Bilimlerde yeni konu bulmanın zorluğu yeni bir konunun kalmamış olmasından kaynaklanıyor. Castells gibi olayların içinde de yaşamıyoruz ki gördüğümüzü yazalım. Ki bize de yazılanı yeniden yorumlamak kalıyor. Nasıl ki yaşlılar okul çıkışı otobüse binince yeni nesilin geleceğinden ve varlığından ümitsiz oluyorlarsa benim de sosyal ağ platformaları üzerine çalışmaktan öyle hevesim kaçıyor.
Sayın yolcularımız az sonra sizlere dağıtılacak olan kağıtlara tez önerilerinizi yazmanızdan memnuniyet duyarız. İyi yolculuklar!
"Akademinin yolları taştan/ Tez konusunu düşünelim baştan"
Akademinin kurumsal yüzüne olan uzaklığım akademik düşünce anlamında da hayatıma sirayet etmiş durumda. Dolayısıyla bir tez konusunu yalnızca masa başında düşünmüyorum. Metrobüsten başlayarak yol boyu ve hayat boyu düşündüğüm o konuyla henüz karşılaşamadım. Serbest zaman çalışmak hakkımdır diye düşünüyorum çünkü Adorno'nun kulakları çınlasın dünya gözüyle görseydi keşke şu Postmodern dönemde serbest zamanını böylesi kavramı kavramış bir şekilde değerlendiren biri olduğunu. Ama dostlarım ortaya henüz bir şey çıkabilmiş değil. Aynı anda 3 makale başlığı düşündüğüm için midir bilmiyorum ama şayet ki bulamazsam Postman'dan başlamayı düşünüyorum pencereden aşağı atmayı.
KÜY'den yeni bir kitap çıkmasını mı beklemedim, dergi parktaki eski sayılara kadar makale başlıklarına mı bakmadım? Yöktez'de aranmamış anahtar kelime bırakmadım. Aradım, taradım, notlar aldım ancak budur diyecek bir sonuca ulaşamadım. Bir önceki tez konumu ablamın yayınevi gezmeleri sırasında akademik ileri görüşlülüğü sayesinde bulmuştum. Bu seferde annem ya da babamdan bir atak beklemiyor değilim. Çünkü hep dediğim gibi bir tez kolektif emektir.
Velhasıl Siyaset Bilimlerine danıştım, Felsefe komünlerinden akademik destekler aldım, Edebiyat'a daima sırtımı yasladım. Ayşe'nin yolculuk telaşıdır bir ona danışamadım. En kısa zamanda Ankara yolcusu olmayı planlıyorum bir bahane de bulmuş olduğum için mutlu olarak.
Sosyal Bilimlerde yeni konu bulmanın zorluğu yeni bir konunun kalmamış olmasından kaynaklanıyor. Castells gibi olayların içinde de yaşamıyoruz ki gördüğümüzü yazalım. Ki bize de yazılanı yeniden yorumlamak kalıyor. Nasıl ki yaşlılar okul çıkışı otobüse binince yeni nesilin geleceğinden ve varlığından ümitsiz oluyorlarsa benim de sosyal ağ platformaları üzerine çalışmaktan öyle hevesim kaçıyor.
Sayın yolcularımız az sonra sizlere dağıtılacak olan kağıtlara tez önerilerinizi yazmanızdan memnuniyet duyarız. İyi yolculuklar!
"Akademinin yolları taştan/ Tez konusunu düşünelim baştan"
Yorumlar
Yorum Gönder