Bavulum

Benim bir bavulum var. 
İçinde akademik hayallerim, devam eden yüksek lisans ve kütüphanem. 
İçinde mandalinalar, yüzen balıklar gittiğim yerde deniz olmasa bile. Minik portakal ve minik kavun dolu meyve hal’leri. 
İçinde birtakım ticari girişimler, 5-12 iki iplik takımlar, freelance metin yazarlığı ve aylık danışmanlık faaliyetleri. 
İçinde ailem var. 4 kişi 4 dünya. 
Annem odamın önünden balonlarla koşarak geçti, babam karşıya geçti. Ablamla iyi geçindik/ gençtik. Onlar cümlelere sığmaz ama öyle bir bavul ki 3+1.
İçinde İstanbul var. Çocukluğum, sevdiğim ve sevildiğim şehir. Otobüsleri, metroları ezbere bildiğim. Her semtini gezdiğim. Gülhane, Üsküdar, kimsenin bilmediği ara sokaklar ve banklar. 
İçinde düzenim var. Odamda sıralı dizili defterler, yapılacaklar listemde satır satır görevler. Geceleri gece lambası yakılır yatmadan üçlü kablo prizden çekilir. Masanın üstü ablam tarafından toplanır geceleri yastığıma lavanta kolonyası damlatılır. Mutfakta süzgecimin ve küçük tencerelerimin, banyoda cilt bakım ürünlerimin, oturma odasında koltuğumun yeri bellidir. Okuduğum kitaplar yan yana okumadıklarım üst üste dizili. Örgü çantam, Uşak battaniyem ve bir takım mentollü girişimlerim.
İçide Ayşe var, Ayşe’nin güzellikleri, Ayşe’nin fikirleri ve Ayşe’nin şehir bilgisi.  
İçinde nice dostlar, dostluklar. 
İçinde yolculuklar var, yol anıları. 
İçinde bir yol arkadaşı. 
Bavulumun içi bir dünya. Ama taşınabilir bir dünya. Ben bavulumu nereye gitsem yanımda taşırım. Bavulumla taşınırım. 
Peki bir yolculuğa çıkmak için sizin bavulunuz var mı? 
“Dereden tepeden gel kıyıdan köşeden gel 
Yatağını yorganını çeyizini bohçanı 
Yüreğini kapta gel”

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

annem gül'dü çiçekler girdi gönlüne'

kendi evimde deplasmandayım

hüznün ertesi