Çiçi ile Yollarda- Tatil Rotası 2 "Karadeniz Ereğlisi'nin Arşimeti Şeyma A."
Çiçi ile yollara düştüğümüz tatil rotası gezi yazımıza 2. bölüm ile kaldığımız yerden devam edelim.
En son Akçakoca'da denize girecek sakin bir yer ararken...
Rotamız Zonguldak Ereğli!
Biz şaşkın, Çiçi şaşkın ancak karayolları tabelaları kendinden pek bir emin. Biz sahilde uygun bir yer ararken şurası mı burası mı diyip kendimizi Karadeniz Ereğlisi'nde bulduk. Ve Poyrazlar Gölü'nden sonra yaptığımız en iyi ikinci keşif oldu.
Namaz için bir camide durup İzzet'in imamdan aldığı tavsiyeler doğrultusunda çok güzel bir deniz kıyısı bulduk. Su sıcak, sahil sakin. Oldukça mutluyuz her şey yolunda gidiyor derken adeta Katsushika Hokusai'nin Büyük Dalgası geldi ve İzzet'in gözlüklerini aldı götürdü. Ben şaşkın İzzet şaşkın birbirimize bakarken İzzet "Şeyma çabuk gözlüğümü bulmamız lazım" diyerek samanlıkta iğne aramak görevini bize yükledi. Koskoca denizde gözlüğü bulmaya çalışırken Karadeniz'in kıvrımlı yollarından akşam vakti İstanbul'a nasıl araba sürebilirim diye düşünmeye başladım. Biraz endişeli ama çaktırmayıp Şöfor Nebahat edasıyla İzzet'e olsun canımızı sıkmayalım demeye başladım.
Bulamayacağımıza dair endişelerimiz artarken denizden daha derin bir inanç ve dualar eşliğinde şöyle bakınırken ayağıma bir şey çarptı. Arşimet vari bir tonla Eureka Eureka nidalarım eşliğinde gözlüğü buldum.
Denizi kadar sahili de pek güzel olan Ereğli'de sahil kenarında yürüyüş yaparken kıymetli eşimin (buraya gelene kadar çadırımızın uçtuğu ve kamp sandalyemizin kılıfının kaybolduğu anıları geçiyorum) bayramın birinci gününü ailelerimizden uzakta geçirmemize gönlü el vermemeye başladı. Karadeniz kıyısındaki şehirleri bırakarak Yalova ve Balıkesir tatiline devam etmemizin hazır oralara giderken de Gebze'den geçerken İstanbul'a uğramamızın çok mantıklı olacağını anlatmaya başladı.
Ailelerimizin böyle bir beklentisi yokken ve bunu da açıkça dile getirmişlerken bir insan Balık Burcu olmaya versin. Ben bu arada tüm öğretmenevi, kamu misafirhaneleri, uygulamalı otelleri arayadurdum. En sonunda Düzce'de bir öğretmenevinde kendimize yer buldum.
Yer bulmuştum fakat acaba gece burada mı konakladık? İstanbul'a dönüp ailelerimizle bayramlaşacak mıydık? Yoksa İzzet ikna olacak mıydı?
Devamı pek yakında...
Yorumlar
Yorum Gönder