soru sorma sanatı

 

sevgili blog dostlarım,

eşinize, babanıza ya da erkek kardeşinize soru soracağınız zaman sizin de kendinize göre geliştirdiğiniz bir stratejiniz varsa aramıza hoş geldiniz!

sevgili eşim izzet'e mesaj atarak bir şeyi soracağım zaman prison break dizisindeki maykıl abimizin hapishaneden kaçış planlarının yanında benim strateji geliştirmeye çalıştırırken zihnimin içindeki kuyruğu birbirine değmeyen 7 tilki ile oluşturduğum sohbet halkamın IMDB'sı 10.

bu konu elbette tartışmaya açık değil çünkü bilen bilir bilmeyen ne kadar şanslı olduğunu bilir: bir erkeğe 2 ayrı soru içeren mesaj attığınızda 2. mesaja cevap verir. 1 soru içeren mesaj attığınızda cevap vermez. 

kaynağımız: twitter ve elbette yaşanmışlıklar...

izzet'in sosyal hayatının yoğun olduğu zamanlar akşam sormam gereken şeyleri uykuyla karışık unutursam eğer ertesi sabah tilkilerle sohbet halkamız kurulur. arayarak soracağım şeylere "akşam konuşuruz" cevabını alacağımı bildiğim ve bu almak istediğim cevap olmayacağı için mesaj atmak her zaman daha mantıklıdır. sormam gereken şey 1 taneyse şanssız 2 taneyse %50 şanslıyımdır. o yüzden sorularımı önem sırasına koyarım. bu aşamadan sonra 2. aşama mesaj atacağım saatin nokta atışı olmasıdır. 

yılların deneyimi sonrasında izzet'in mesajlara bakacağı en iyi saat aralığı 9.00 - 10.00 arasıdır. 

bu arada mesele izzet'in mesajımı görmemesi değil vereceği cevabı düşünmek için kendine zaman ayırmasıdır. o yüzden önemli olan o zamanı yakalamaktır sevgili blog dostlarım.

ve bu saat aralığında attığım mesajlara hep geri dönüş alırım.

peki sormam gereken şeyler aklıma bu saatlerden sonra gelirse ne yaparım?

o zaman da 16.00 - 16.30 saatleri arası izzet'in 2. düşünme saatidir. 

izzet'in bu özelliği hayata karşı sabırlı olan bana, sorularıma cevap almayı beklerken de sabırlı olmayı öğretti. sevgili babamdan "bakarız" kelimesini neredeyse hiç duymamış ve cevaplarını anlık almış biri için buna alışmak elbette biraz zamanımı aldı. 

ama günün sonunda değdi sevgili blog dostlarım.

çünkü bazen insanın kendine sorduğu soruları cevaplaması için de kendine zaman vermesi gerekir.

demek o ki sanmayın yaşananlar sebepsizdir. 

bazen yaşananlardaki sebep izdir.