bir çubuk kraker meselesi/vesilesi
Bu yazının başlığı ve içeriği hangi noktada kavuşur bilmiyorum sevgili blog dostlarım, henüz. Bunu bize birkaç paragraflık zaman dilimi gösterecek.
Lakin 1 senelik zaman diliminin bize gösterebileceği bir şey var ki o da bu paragraflarda gizli. Bilmem bilir misiniz iz ve işaret okumayı pek severim. Ve sizi de bu blog yazısında iz ve işaret okumaya davet ediyorum.
Bu bir çağrıdır.
Benden nasibi olanlara ve selam olsun vesile olanlara!
Epey bir vakittir yollardayım. Bazen yönüm çıkmazlara girer gibi oldu geri geri çıktım. Bazen yollar çukurluydu dikkatli geçtim. Çok yağmur yağınca sileceklerimi çalıştırdım. Su birikintilerinde istemsizce su sıçrattım. Yokuşlar çıktım ve indim, bir avazda. Rüzgarın sesi içeri girdi, ayazda. Düz yolda hız yaptım. Yanlış sollama yaptım. Bilmediğim sokaklara saptım. Gökyüzünde kara bulutları görünce halimi sezdim. Çok şehir gezdim. Köprüler geçtim, trafikten kaçarken en yoğun şeridi seçtim. Bazen alternatif yollar buldum.
Sonra kırmızı ışıkta durdum.
Bir ses duydum içimde, yolun izinde.
"Ben bu dünyada ancak bir ağacın gölgesinde -dinlenecek kadar- gölgelenen bir yolcudan başkası değilim." (Tirmizi, 2377)
Yeşil ışık yandı. Ve hayatımda yol ve yolculuk farklı bir anlam kazandı.
Yazının/yolun bundan sonrası karşılaşırsak belki hoş bir sohbet, bir selam belki nasılsın? Uyandığımız her sabaha bir niyetle başlamak hayırla, kolaylıkla. Fayda olmak ve fayda görmek. Anlamak ve anlaşılmak bir dost meclisinde. Öğle arası şömine yanında 'serbest soru sorma saatinde' paylaşmak yıllar sonra bulduğun bir dostla bir bütünün parçasını. Kavuşmak öze ve ulaşmak doğru söze. Bu yazının devamı bir çatı katında geçti bir zaman. Yağmurlu bir Üsküdar akşamında bir şemsiyenin altında, telefonun bir diğer ucunda geçti. Bir şiirde geçti. Bir teşekkür de.
Ve yeniden çıkmak yola. Hicri ayın ondördü, gecenin ışıltısında dolunayı koymak sola. Ve güneş parıldayınca sağda, ateşe atınca yüklerini bir dağda. Yolculuk devam ederken niyetimiz; kalmak akışta ve anda.
Hani bir şeyler anlatırken araya girince başka meseleler der ya insan: "Nerede kalmıştım?"
Nerede kalmıştım?
Ben yolculuğa çıkarken yanıma çubuk kraker alırım. Kıymetli bir dostum bugün çubuk kraker aldı. Bana yolculuğumu hatırlattı yeniden.Yani sorarsanız bu yazının icap etmesi neden?
Bu ona iyi yolculuklar dileğim.
Sevgili dostum, iyi yolculuklar dilerim!
Son not: Yazının başlığı ve içeriği kavuştuğu gibi, şükür kavuşturana: bizi.
Eline emeğine yüreğine sağlık
YanıtlaSilBoşuna dememişler yiyeceğini evden al arkadaşını yoldan al diye
Teşekkür ederim :)
SilDurma yaz dostum 🤍
YanıtlaSil🤍
SilNe güzel dostluk, maşallah
YanıtlaSil🤍
Sil